MyWave Bir İnanç Yolculuğu

Hazır giyim ve tekstil…
Bir ülkenin aynasıdır aslında.
Üreten, tasarlayan, el emeğini dünyaya taşıyan binlerce insanın aynaya yansıyan hikayesidir.
Ama bugün o aynada bir çatlak var.

Sektörün duayenleri “6 ay sonra ürün bulamayacağız” diyorsa, mesele sadece üretim değil;
değerler, el emeği, sürdürülebilirlik, hatta müşteri bilinciyle ilgili bir çığlıktır bu.

Ben Mywave’i açarken bu korkuyla açmadım. Kendime ait tasarladığım ürünlerimi konuda uzman kişiler ile masanın karşı tarafından bakmak yerine atölyelere girdim, bir tişörtün hangi aşamalardan geçerek sunulduğuna, kesiminden, dikişine, nakış işleme aşamasına, paketleme sürecine şahit oldum. Onlarca, yüzlerce hatta binlerce kişinin çalıştığı atölye, fabrikaları ziyaret ettim. Bu işe başlıyorsam A dan Z ye her aşamaya şahit olmam gerekliydi. Ve oldum. Bu güçle, bu inançla kendimi, emeği, tasarımı ve kadın girişimini savunmak için yola çıktım.
Ama şimdi durum biraz ürkütüyor… çünkü hızla tüketilen bir dünyada, “bilinçli tüketici” sayısı azaldıkça, maalesef ki emeğin yerini kolaycılık, kalitenin yerini kopya alıyor.

Yine de inanıyorum:
Bilinçli müşteriler sayesinde ayakta kalacaktır bu sektör. Ve bu da ancak; “sadece fiyatına değil, değer sorgulayan; sadece “ne giydiğine” değil, “kimden giydiğine” bakan insanlar sayesinde” gerçekleşebilir.
Aksi takdirde biten raflar değil, hikayeler olacak.

Efsun Ersözlü